27 Aralık 2008 Cumartesi

Belediyeler Dava Açıyor



Yargıyı birbirine düşüren kaosa rağmen kapatılan beldeler seçime girebilmek için idare mahkemesinde dava açıyor.

Son 3 günde Ankara’daki 16 idare mahkemesinde 140 dava açıldı. Böylece dava açan belediye sayısı 300’ü geçti.

HÜKÜMETLE, Danıştay’ı karşı karşıya getiren, yargıda deprem yaratan kapatılan beldeler yerel seçime girebilmek için idare mahkemesine koşuyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 23 Aralık’ta, kapanan 862 belediyeden 740’ına daha dava açmaları koşuluyla seçime giriş izni vermesinin ardından, bu beldeler soluğu Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde aldı. Son 3 günde Ankara’daki 16 idare mahkemesine 140 dava açıldı. Böylece dava açan belediye sayısı 300’ü aştı.

Bu konudaki ilk davaları açan avukat İsmail Gür, yerel seçime katılabilmeleri amacıyla nüfus sayımı sonuçlarına dava açtığı 157 belde belediyesinin evrakını dün YSK’ya sundu. Beldelerin 31 Aralık’a kadar dava açmaları gerektiğini söyleyen Gür, gelişmeleri şöyle anlattı:

Tek başına 160 dava

Önümüzdeki pazartesi açacaklarımla sadece benim açtığım dava sayısı 160’a ulaşacak. Açılan toplam dava sayısı şu an itibarıyla 300’ü aştı. Daha da artacak. Ben Tekirdağ, Aydın, Afyon, Konya, Ordu, Çorum, Sivas, Antalya, Samsun, Manisa, Balıkesir, Kastamonu, Bursa Adana, illerinde kapatılan beldelerin neredeyse tamamına Ankara’dan dava açtım. Nüfus sayımını TÜİK yaptığı ve merkezi de Ankara olduğu için dava açmak için doğru adres Ankara Bölge İdare Mahkemesi.

Yasa koyucu gibi

Anayasa Mahkemesi bu yasayı ya iptal ya reddedecekti. Yasa koyucu gibi davranıp yeni kural koydu. Bana göre yanlış yaptı. Danıştay kararı dava açma süresi ve bu belediyelerin tüzel kişiliklerinin devam ettiği konusundaki tezimizi haklı çıkardı.

1990 nüfuslu kapandı

Kısmi iptal kararı sonrası, 500 nüfuslu belde kalıp, 1990 nüfuslu kapanmıştır. Benim böyle müvekkil belediyelerim var. Trabzon Çamburnu belediyesi 1800 nüfusa sahip, tersanesi, fakültesi var. 10 trilyon bütçesi var, borcu yok. Cevdet Sunay’ın köyü Trabzon Ataköy’de 120 yataklı hastane var. 1957 yılında kurulmuş. Bu belediyelerin sadece nüfus kriterine göre kapatılmış. Başbakan’a bu belediyelerle ilgili yanlış bilgi verilmiş.

Hürriyet

Naif Alibeyoğlu CHP ye geçti


AK Parti’li Aytaç Durak’ın 2 hafta önceki istifasının ardından, Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da şok bir kararla partisinden istifa etti. Alibeyoğlu en büyük rakibe gidiyor.


AK Parti’li Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu şok bir kararla partisinden istifa etti. İstifa dilekçesini Kars İl başkanlığına gönderen Alibeyoğlu’nun, CHP’ye katılacağı iddia edildi.

Alibeyoğlu’nun CHP’ye katılacağını ise saat 13.00′da CHP Lideri Baykal’ın açıklaması bekleniyor.

İHA

Büyükerşen Eskişehir’de yine DSP dedi



Yerel seçimler için hangi partiden belediye başkan adaylığını koyacağı günlerdir tartışılan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yeniden DSP’den aday olacağını açıkladı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “İki dönemdir oy veren ve bu süreçte daima onlarla beraber olduğum, her partiden Eskişehirlilerin arzusu doğrultusunda, eski parti statümü koruyarak aday adayı olmaya bir kere daha karar vermiş bulunuyorum.” dedi.

DENİZ BAYKAL’A ŞART KOŞMUŞTU

CHP lideri Deniz Baykal’ın geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında partisinde mutlaka görmek istediğini açıklamasından sonra Büyükerşen, CHP’ye geçmek için şart sunmuştu.

Baykal’a, “ben tek başıma CHP’ye geçip aday olmam. Benim yıllardır beraber çalıştığım arkadaşlarım var. Benimle birlikte mücadele etmiş, güçlüklere birlikte göğüs germiş arkadaşlarım var. Ben, ancak onlarla birlikte geçebilirim. Tek başıma yapmam.” şartını sunan Büyükerşen için DSP Genel Başkanı Zeki Sezer partisinde kalacağı açıklamasını yapmıştı.

HABER 7

21 Aralık 2008 Pazar

Ak Parti’nin İstanbul ve Kocaeli adayları


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul ve Kocaeli’nin büyükşehir belediye başkan adaylarını açıkladı.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının yeniden Kadir Topbaş olduğunu açıkladı. Erdoğan, 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde partisinin İzmit Büyükşehir Belediye Başkan adayının yeniden İbrahim Karaosmanoğlu olduğunu açıkladı.

Erdoğan’ın açıklamaları şöyleydi:

29 Mart seçimlerini bu yeni sürecin başlanğıcı olarak görüyorum. Hafızalarada kalıplaşmış bir gerçek var. AK Parti bir yerde belediye başkanlığını kazanırsa o yeri bir daha kolay kolay bırakmaz. Biz hizmetin yerelde başladığını ve demokrasinin yerelde başladığına inanıyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin demokrasinin gelişmesinin yerelden başladığını görüyorsunuz.

Bu seçim bizim için barış içinde bir yarış olacak. Halkın tercihinin sandığa en doğru şekilde yansıması için elimizden gayreti göstereceğiz. Kimse demokrasiyi çiğneyen bir tutum içinde olmasın. Milletin iradesine saygı duymak lazım.

15 Ocak’a kadar adaylarımızın tamamını açıklayacağız. Her bir adayımızın halkıyla ve değerleriyle barışık olmasına özen gösteriyoruz. Dürüst adaylar bizim listemizde olacak. Aday belirlemelerini de demokratik bir şekilde yerine getirdik.

Kararlarımız ilgili kurumlarda ortak akılla şekilleniyor… Birilerine makamn mevki dağıtma peşinde değiliz…

Tüm değerlendirmelerimizi yaptık ve gerek MYK’da gerek o ilin milletvekilleri ile ortak aklı konsensusu yaptık açıkladık…

2004-2008′de İbrahim Karaosmanoğlu görev yaptı. Kocaeli’de birçok hizmet yaptı ve cazibe merkezi haline getirdi.

Kocaelinde hizmet alanı 110 kat nufüsü de yüzde 600 arttı. Ben şimdi CHP’ye sesleniyorum Kocaeli’nin bir sizin zamanınızdaki durumuna bakın bir de şimdiye bakın…

Kentsel dönüşüm kapsamında vatandaşlarımızı daha yaşanabilir bir yere taşıdık. 16 ay gibi kısa sürede yapıldı ve teslim edildi.

(Kocaeli adayı ‘İbrahim Karaosmanoğlu’)

Bay anamuhalefet lideri geldi o orada eylem yaptı burayı kaptırmayacağız dedi. Biz burayı Kocaeli halkına veriyoruz… Kocaeli’de halkın gidip gezeceği yeşil alanlar yoktu… Bunlar modern takılıyor ya modern takılmak adına ne yaptılar bu ile, beton yığınlarından yolsuzluktan başka bir sorun…

Kocaeli’nde büyük sanayi kuruluşlarını dışarı çıkardık. Buralara doğalgaz götürdük…Köyylermiz de istifade etti… Şimdi burayı iyi dinlesin özellikle medya çarpıtmasın… Bu konuda dertliyim…

CHP döneminde 550 km doğal gaz hattı döşediler ama yaptığı icraatlar ağırcezada şimdi… AK Parti döneminde ise 2180 km doğalgaz hattı döşendi…

Sadece çalışmak yetmez bir de tüğü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek yedirmeyeceksin… Bunun takdirini ben Kocaelili vatandaşlara bırakıyorum…

Geçen bütçede Yuvacık barajını konuştuk. Biz hala hazine olarak o dönemin borçlarını ödüyoruz… Şimdi yine belediye başkanı olmuş…

Bunlar belediyecilik yapamaz hani diyorlar ya bunların yandaş medyaları, asıl onların yandaş medyaları bunları görmezden geliyorlar…

15 yıldır çürümye terkedilmiş olan gebze kültür merkezi gibi beş kültür merkezi yapılıp hizmete sokuldu…

Deprem yaşayan bir il olması nedeniyle afet kaçış merkezleri açıldı. Gölcük depremde batan kavaklı sahiline kavuşturuldu. Türkiye’nin ilk havadan raylı sistemi Kocaeli’nde yapılacak… Ayrıca Başiskele’de 30 bin kişilik stat da yapılacak…

Büyükşehir Belediye Başkanımız Karaosmanoğlu’na bir kez daha teşekkür ediyorum, kocael’nde adayımız yeniden Karaosmanoğlu’dur

İstanbul’da Topbaş yeniden

istanbul büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş… Önemli bir görev üstlendi… İstanbul’un alt yapısı üst yapısı birçok darbeler yemişti… 1994′de nasıl bir İstanbul aldığımızı biliyorsunuz…

Bırakın böyle asfalt yollar söz konusu değil. O çamur sokaklı istanbul’dan şimdiki İstanbul’a…

2010′da IMF’nin genel kurulu burada yapıldı. 10 bine yakın katılımcı var.. Şimdi devassa bir tesis inşa ediyoruz açık hava tiyatromuzun olduğu yerde… İnşallah 2010′a bunu yetiştireceğiz…

İstanbul’u yönetmek için Kadir Bey de, arkadaşları ile geceli gündüzlü tanıştı… Sağolsun topbaş ekibiyle İstanbul’u başarıyla yönettiler…

Böyle bir şehirde ulaşımı çözmek kolay değil. Ama yapılan yatırımlarla bu sorunu da çözüyoruz…

Topbaş döneminde 4,5 yılda İstanbul’a yapılan toplamn yatırım miktarı 22,5 katrilyondur… Bunun içinde merkezi hükümet yatırımları yer almıyor…

İstanbul’da ulaşım alanındaki sorunların çözümüne ağırlık verdiki. Bu alanda yatırımlarımız sürüyor…

2010′da raylı sistemle 4 milyon kişi taşımayı hedefliyoruz…

Şimdi CHP ftira at tutmazsa yıpranır gibi bir faaliyet içindeler… Ama benim milletim gerçekleri biliyor… 3 Ay sonra gereken cevabı verecekler…

Bunlar benim milletime göbeğini kaşıyanlar demediler mi, bunlar benim milletime anlamazlar demediler mi bunlar benim milletime zenci demdiler mi, bunların cevabını milletim verecektir…

Su memleketi İstanbul’da bunlar halkı su kuyruklarına mahkum etmedi mi? Hani bir ara plastik bidonlar artmıştı… O SHP parantiez açıyorum CHP’li belediye 1000 yıllık mirası bir günde yok ettiler…

Ben başarılı çalışmalarından dolayı Topbaş’ı kutluyorum… İstanbul’da durmak yok yola devam diyorum…

Ayrıntılar Geliyor

HABER 7

Gül’den Arıtman’ı susturacak cevap!


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ”Kayseri’nin yerlisi olan anne tarafından Satoğlu, baba tarafından Gül (Gülükimamı) sülalelerinden gelen ailesinin yüzyıllara uzanan kayıtlı geçmişinin Müslüman ve Türk olduğunu” bildirdi.



Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi aracılığıyla yazılı bir açıklama yaptı. Gül’ün açıklaması şöyle:

”Bütün vatandaşlarımın etnik kökenine, farklı inançlarına ve aile bağlarına saygı duyuyor, tüm bu farklılıkları imparatorluk geçmişi olan ülkemizin bir gerçeği ve aynı zamanda da zenginliği olarak görüyorum.

Ayrıca, şunu vurgulamak isterim ki tüm vatandaşlarım hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın birbirine eşittir. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü kesinlikle yoktur. Herkesin aynı hak ve hukuka sahip olmaları Anayasal teminat altındadır. Bu anlayış düzeyine ulaşmış ülkemizle gurur duyuyorum.

Gerek Cumhurbaşkanlığına seçilişim sürecinde çok planlı olarak ve gerekse son birkaç gündür bazılarının açıkça, bazılarının sinsi bir şekilde yaymaya çalıştığı bir yalanı düzeltmek ve hakikat adına tarihe not bırakmak için ailemle ilgili aziz milletimi bilgilendirmek mecburiyeti hissettim.

Şöyle ki, Kayseri’nin yerlisi olan annem tarafından Satoğlu, babam tarafından Gül (Gülükimamı) sülalelerinden gelen ailemizin yüzyıllara uzanan kayıtlı geçmişi Müslüman ve Türk’tür.

Buna ailemizin geçmişten günümüze titizlikle işlenen soy ağacımız, mevcut resmi nüfus kütükleri ve gelmiş geçmiş Kayserili hemşehrilerim şahittir.”

AA

İP 2009 seçimlerinde kimi destekleyecek?


şçi Partisi (İP) Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Merkez Karar Kurulunda alınan kararları, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu.


”Temel görevlerinin, yerel yönetimleri AK Parti ve bölücülerden kurtarmak ve bütün milleti batı destekli irtica ile batı destekli bölücülüğe karşı birleştirmek olduğunu” kaydeden Gültekin, tüm seçim çevrelerinde il genel meclisi seçimlerine kendi adaylarıyla katılacaklarını bildirdi.

Partinin uygun gördüğü yerlerde belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimlerine de kendi adaylarıyla gireceklerini, il ve ilçe örgütlerinin bu ilkeler çerçevesinde inisiyatif kullanacağını anlatan Gültekin, ”Belediye başkanlığı seçimlerinde AK Parti ve bölücüler dışında hangi partiden olursa olsun gericiliğe ve bölücülüğe karşı tutum alan ve kazanma şansı yüksek adayı destekleyeceğiz” diye konuştu.

AA

20 Aralık 2008 Cumartesi

ÖDP partisi bölünmenin eşiğinde


ÖDP Merkez Yürütme Kurulu, parti içinde Ergenekoncuların olduğu imasında bulunan Genel Başkan Ufuk Uras’ı, “Partimizi ve Türkiye sosyalist hareketlerinin bütün geçmiş devrimci değerlerini faşistlik, milliyetçilik ve Ergenekonculuk gibi suçlamalarla karalamaya çalışan ve bu saldırılara çanak tutarak destekleyen tutumları çevreleri ve kişileri kınıyoruz” açıklamasıyla eleştirdi.



Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), parti içinde Ergenekoncuların olduğu imasında bulunan Genel Başkan Ufuk Uras’ı, “Partimizi ve Türkiye sosyalist hareketlerinin bütün geçmiş devrimci değerlerini faşistlik, milliyetçilik ve Ergenekonculuk gibi suçlamalarla karalamaya çalışan ve bu saldırılara çanak tutarak destekleyen tutumları çevreleri ve kişileri kınıyoruz” açıklamasıyla eleştirdi.

ÖDP’de Genel Başkan Ufuk Uras ile parti içinde Devrimci Yol geleneğinden gelenler arasında uzun süreden beri yaşanan tartışma Ergenekon davası ve çatı parti tartışmalarının ardından bölünme noktasına kadar geldi. Uras’a yakın bazı isimlerin CHP’den belediye başkanlığı için kulis yapması, Uras’ın parti içindeki kendisine muhalif kesimleri Ergenekoncu olarak suçlaması ve çatı partisi girişimlerinin ardından dün İstanbul’da toplanan ÖDP MYK toplantısında masaya yatırıldı.

-4 MADDELİK “ZORUNLU” AÇIKLAMA-

Parti için yol ayrımı sayılabilecek MYK toplantısının ardından, “Partimiz Hakkında Medyada Yer Alan Haberlerle İlgili Olarak Zorunlu Bir Açıklama” başlığıyla 4 maddelik bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, yerel seçim çalışmalarının kongrede alınan “eşitlikçi ve özgürlükçü bir sol seçeneğin oluşturulmasını” kararı doğrultusunda yürütüldüğü belirtilerek, “Medyada ÖDP’nin CHP’yi destekleyeceği şeklinde çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Bazı ÖDP üyelerinin CHP listelerinden aday olmaya çalışmaları tamamen bu kişilerin şahsi tasarruflarıdır partimizi bağlamamaktadır. ÖDP yerel seçimlerde kamusal, demokratik ve katılımcı bir yerel yönetim programını esas alarak, bugünkü yerel yönetim anlayışına karşı gerçek bir alternatifi bu doğrultuda ortak hareket edebilecek bütün sol-sosyalist kesimlerle birlikte tartışmak ve hayata geçirmek için çaba göstermektedir” denildi.

Çatı Partisi çalışmalarına katılma konusunda ÖDP’nin yetkili kurulları tarafından alınmış bir karar ve Parti Meclisi ile MYK tarafından bu konuda kimseye görev ve yetki verilmediğinin belirtildiği açıklamada, medyada çatı partisi çalışmalarına katıldığı haberleri çıkan Ufuk Uras’ın da partinin yetkili kurullarına bu konuda bir karar alınmak üzere herhangi bir öneri getirmediği ifade edildi.

-“ERGENEKONCU” SUÇLAMASINA CEVAP-

Açıklamanın en dikkat çeken yerlerinden biri de Ergenekon davasına ilişkin oldu. Ergenekon davasının olumlu yönler barındırmakla birlikte ÖDP’nin, davayı “devlet içindeki bir egemenlik ve çıkar çatışmasının bir parçası” olarak gördüğünün ifade edildiği açıklamada şöyle denildi:

“Partimizin bu tutumu özellikle AKP’nin arkasındaki güçler ve destekçileri tarafından sürdürülen hayasız bir karalama kampanyası ile hedef alınmıştır. Partimizi ve Türkiye sosyalist hareketlerinin bütün geçmiş devrimci değerlerini faşistlik, milliyetçilik ve Ergenekonculuk gibi suçlamalarla karalamaya çalışan ve bu saldırılara çanak tutarak destekleyen tutumları çevreleri ve kişileri kınıyoruz.”

ÖDP Genel Başkanı Uras, en son bir gazete ve televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda ÖDP içinde Devrimci Yol geleneğinden gelenleri Ergenekoncu olarak suçlamıştı.

ÖDP içinde uzun süreden beri yaşanan tartışmaların dün yapılan MYK toplantısının ardından yol ayrımına gelindiği belirtiliyor.

ANKA

Aytaç Durak MHP Adana adayı olacak


Olumlu görülmesi halinde MHP rozetini takacak Durak’ın partiye katılımına MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ise karşı çıkıyor.



“Yeter artık. Aytaç Durak 20 yıldır Adana’yı yönetiyor.” diyen Tankut, “Aytaç Durak genel başkanlık düzeyinde bir görüşme yapmadı. Aracılarla genel başkan yardımcılarımızla görüştüğü doğrudur. Benim de görüşlerim soruldu ancak ben olumsuz yanıt verdim.” ifadesini kullandı.

Yılmaz Tankut, Durak’ın temasları sonucunda partinin alacağı karara da saygı duyacağını söyledi.

Durak’ın kendisini partiler üstü gördüğünü savunan Tankut, “MHP hangi adayla giderse gitsin Adana’yı alacaktır. İsimlerini açıklamak istemiyorum ancak kendi içimizden 3 arkadaştan birini aday göstermeyi planlıyoruz. Hepsi birbirinden değerli. Ferdi Tayfur ya da Aytaç Durak olmasa da partimiz büyükşehiri kazanacaktır.” dedi.

Vatandaşların, ekonomik sıkıntılar nedeniyle AK Parti’den soğuduğunu aktaran Tankut, “Halkımız AK Parti’ye bu seçimde kırmızı kart gösterecek.” görüşünü savundu.

Aytaç Durak’ın MHP’den adaylığına sıcak baktığı belirtilen MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan ise, “Durak’ın böyle bir girişiminden haberim yok. Adaylığı söz konusu olursa genel merkezimiz bunu açıklayacaktır.” ifadelerini kullandı.

DURAK, EN SON AK PARTİ’DEN BAŞKAN SEÇİLDİ

Durak, 1938 yılında Adana’nın Karaisalı ilçesinde, dünyaya geldi. 1957 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü kazandı. 1963 -1965 yılları arasında DSİ Adana İçme Suları Şefi, 1965 -1968 yılları arasında YSE yani Köy Hizmetleri Adana İl Müdürü olarak görev yaptı. Yüksek mühendis iki kardeşiyle ortak olarak Adana’da 2000′in üzerinde konut yaptı. İnşaat müteahhitliği yaptığı dönemlerde aktif politikada yer aldı. 1963 -1980 yılları arasında Adalet Partisi’nden 4 dönem Belediye Meclis Üyeliği ve Adana Ticaret Odası Meclis üyeliklerinde bulundu.

25 Mart 1984 tarihinde Anavatan Partisi’nden belediye başkan adayı oldu ve seçimi kazanarak göreve başladı. 1989′da Adana Büyükşehir statüsüne dahil edildi.

Aytaç Durak, 26 Mart 1989′da yine ANAP’tan aday oldu ancak seçilemedi. Bir dönem DYP’de yer alan Durak, son seçimlere AK Parti’yle girdi. Durak, 25 Mart 1984 (ANAP), 27 Mart 1994 (ANAP), 18 Nisan 1999 (ANAP) ve en son 28 Mart 2004 tarihinde yapılan yerel seçimlerde AK Parti’den aday olup 179.901 adet oyla ‘yüzde 39.83′ Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

Aytaç Durak, sürekli iktidar partisinden adaylığını, şehre hizmet getirme amaçlı olduğunu belirtiyordu.
Kaynak - bugün

Ankara için Veysel Tiryaki sesleri..


Melih Gökçek’in Kılıçdaroğlu ile düellodaki tavrı partiden tepki aldı. AK Parti’deki ‘Ankara sıkıntısı’ had safhaya ulaştı. Parti içerisinde Gökçek ve Altınok dışında yeni isimler çıkartılması konuşuluyor. En çok konuşulan isim Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki. Bazı vekiller Tiryaki’nin adaylığı için kulis yapıyor.



Ankara için ‘3. yol’ arayışı

‘Ankara sıkıntısı’ süren AKP’de ‘Ne Gökçek ne de Altınok’ sesleri yükselirken, Veysel Tiryaki adı öne çıkmaya başladı.

AKP’deki “Ankara sıkıntısı”, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği tartışmanın ardından doruk noktaya ulaştı. AKP’de, Ankara için aday olmak isteyen Melih Gökçek ve Turgut Altınok’un dışında “3. yol” arayışları dillendirilmeye başlandı. Parti koridorlarında “Ne Gökçek ne Altınok” sesleri yükselirken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da takdir ettiği Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin ismi konuşuluyor. Bu arada ekran tartışması sonrasında Gökçek’e AKP’li milletvekilleri de tepki gösterdi.

Kaynak - takvim

CHP’den Canan Arıtman’a ihtar geldi


CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’a, 2 televizyonun ana haber bültenine grup yönetiminden izinsiz katıldığı için uyarı yazısı gönderildi.



CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay imzasıyla gönderilen yazıda, şöyle denildi:

”18 Aralık 2008 tarihinde Star TV’de saat 19.00′da yayınlanan ana haber bülteni ile Habertürk TV’de saat 22.00′de yayınlanan ana haber bülteninde yer aldığınız izlenmiştir. Grup Başkanlığının 21 Ağustos 2007 tarihli ilgili yazısıyla (Grup üyelerimizin televizyon kanallarından aldıkları çağrıları grup başkanvekilleriyle gerekli mutabakat sağlandıktan sonra yanıtlamaları) bildirilmişti.

Keza, bu konuda değerli milletvekillerimize ısrarla hatırlatılma yapıldığı malumunuzdur. Buna karşın yukarıda belirtilen televizyon programlarına hiçbir Grup Başkanvekiliyle görüşmeden ve mutabakat sağlanmadan katılmanız, grup içyönetmeliği ve grup disiplinine aykırıdır.

Bu eylemin tekrarı halinde içyönetmeliği ve grup disiplin hükümlerinin uygulanması zorunluluğu doğacaktır.”

-ARITMAN’IN SÖZLERİ-

Canan Arıtman da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütün milletvekillerine bu tür yazıların gönderildiğini söyledi.

Yazının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili söylediği sözler nedeniyle gelmediğini savunan Arıtman, ”Bana gelen yazı, tamamen tüzüğümüze göre gönderilmiştir. Cumhurbaşkanı Gül ile herhangi bir alakası yok. Disipline sevk etme olayı da yok. Olsa bilgim olur. Savunma alınmadan kimse hakkında ceza uygulanmaz. Zaten izinsiz televizyon programlarına katılmak da disiplin suçu değil’ diye konuştu.

Hasan Balaman tekrar Akp Isparta adayı


Balaman’ın adaylığı bir süredir kamuoyunda merak konusu olmuş, başka bir ilden aday gösterileceği söylentileri çıkmıştı.



Günlerdir merakla beklenen adaylık başvurusunu AK Parti binasında yapan Balaman’a kalabalık bir grup da destek verdi. Balaman, önce projelerini anlattı, ardından da hizmetlerin kalitesinin devamı için tekrar aday adayı olduğunu açıkladı. Görev süresi içinde söz verdikleri 32 projeyi tamamladıklarını ifade eden Balaman, kültür merkezi, yeni otogar, IYAŞ yaşam merkezi, gençlik merkezi ve tabakhanenin bunlardan bir kaçı olduğu söyledi. Balaman, “Tekrar bir 32 projeyi daha hayata geçirmek için 5 yıllık yetki istiyorum.” dedi. Balaman, yeniden seçildiği takdirde birlik ve beraberlikten yana olacağını, ağzından ayrımcılık laflarının duyulmayacağını söyledi. Hiçbir parti hakkında küçültücü, aşağılayıcı ve belgesi olmayan hiçbir söylemde bulunmayacağını belirten Balaman, kendisinin seven sevmeyen herkesi kucaklayacağını ifade etti.

Balaman, bu kadar süredir beklemesine ise şu açılığı getirdi: “Ben teşkilatçı biriyim. Adaylığın da bir süreci vardır. Ben bu süreci tamamladım ve sizlerin karşısına çıktım. İlk önce Isparta halkımızla istişare ettim. Kamuoyu anketleri yaptırdık ve sonuçta yüzde 60′lık bir kesimin tekrar belediye başkanı olarak görmek istediğini gördük. Arkasından teşkilat mensuplarımızın görüşünü aldık. Buradan da olumlu cevap aldık. Ardından AK Parti Genel Merkezi’nin yaptırdığı teşkilat yoklamasında yüzde 80 benimle ilgili olumlu kanaat bildirildiğini gördük.”

CHA

10 Aralık 2008 Çarşamba

Aytaç Durak ortada kaldı.


Adana BÜyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, yeniden adaylık konusunda yoluna devam ettiğini ifade ederek, ”Şu partide ya da bu partide, henüz karar vermiş değilim. Her şey olabilir” dedi.

Geçtiğimiz günlerde AK Parti’den istifa eden Durak, Adana 75. Yıl Galerisinde gerçekleştirilen bayramlaşmada yaptığı açıklamada, siyasi hayatında her zaman Adanalıların görüşü ve dilekleri doğrultusunda hareket etmeye çalıştığını ve yine bu doğrultuda karar vereceğini söyledi.

Durak, yüz binlerce Adanalının gerçekleştirdiği ankete mektupla katıldığını hatırlatarak, ”Bu mektuplarda yeniden göreve gelmemi isteyen hemşehrilerimi cevapsız bırakamazdım. Ancak, genel merkezimin ‘300 delegeyle görüş alacağız, sonra karar vereceğiz’ demesine de alındığımı belirtmek istiyorum” dedi.

Yaşanan durumun ”dünyanın sonu olmadığını” ifade eden Durak, ”Adaylık konusunda yoluma devam edeceğim. Şu partide ya da bu partide, henüz karar vermiş değilim. Her şey olabilir. Ben buradayım, Adanalılar da burada” diye konuştu.

Biz geçmişte de böyle seçimleri geçirdik. 1999 yılında DSP, rahmetli Bülent Ecevit’in şahsında büyük oy patlaması yapmış ve Adana’dan 5 milletvekili çıkarmıştı. Aynı seçimde, MHP de 4 milletvekili çıkarmış, DSP Seyhan ilçesini, MHP ise Yüreğir ilçesini kazanmıştı. Ama Adanalılar, büyükşehir belediyesi başkanlığı sandığını ayırdılar, beni en küçük partiden en büyük belediye başkanı olarak liste başı yaptılar. Ben Adanalıların bu güvenini bugüne kadar sarstığım kanaatinde değilim. Son mektuplarla bu oluru aldım.”

(aa)

Baharda büyük temizlik var..


Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ”Mart ayında Mersin’de bahar temizliği yapacağız. Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra merkezde 4 ilçeyi de alacağız” dedi.

Bakan Tüzmen, AK Parti Mersin İl Teşkilatı’nca, Suphi Öner Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, yerel seçimler için aday adaylarının başvurularının devam ettiğini hatırlatarak, partililere peş peşe üç kez ”Mart ayında temizliğe hazır mısınız?’ diye sordu.

Partililerden, aynı şekilde üç kez ”hazırız” yanıtını alan Bakan Tüzmen, 29 Mart 2009′da yapılacak seçimlerde, sporculuğun verdiği centilmenlikle, ”kemer altı vuruş” olmadan mücadele edeceklerini belirterek, ”Mart ayında Mersin’de bahar temizliği yapacağız. Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra merkezde 4 ilçeyi de alacağız” diye konuştu.

Belediye başkan adayları için kimseye işaret verilmediğini belirten Tüzmen, şunları kaydetti:

”Herkes eşit şartlarda. Onun için bütün arkadaşlarımıza yarış platformu açık. Demokratik bir platformda çalışmalar sürecek, herkes en iyi şekilde çalışıp, bahar temizliğine hazır olsun. Mersin’e yakışır bir büyükşehir belediye başkanı ve 4 merkez ilçe başkanı adayı çıkartacağız. Allah’a şükür kadromuz var, Mersinliler için en iyiyi yapmak istiyoruz. Bütün milletvekillerimizle, teşkilatımızla en iyiyi yapmaya gayret gösteriyoruz.”

AA

3 Aralık 2008 Çarşamba

Gani Rüzgar Şavata bağımsız aday olacak


Ünlü Yönetmeni Gani Rüzgar Şavata, 29 Mart mahalli idareler seçiminde Sultangazi Belediye Başkanlığı için bağımsız aday olduğunu açıkladı.

Sinema Yönetmeni ve Sanatçı Gani Rüzgar Şavata, 29 Mart mahalli idareler seçiminde Sultangazi Belediye Başkanlığı için bağımsız aday olduğunu açıkladı.

Kaynakr

2 Aralık 2008 Salı

Gökçek ; Anketleri samimi bulmuyor


Anket firmalarının şansını zayıf göstermesi üzerine canlı yayına bağlanan Melih Gökçek, ‘iddiaya varmısınız’ dedi CHP’li Kılıçdaroğlu’na da meydan okudu.

CNNTürk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarfasız Bölge programıda yerel seçim masaya yatırıldı. Programa katılan anket firmaları temsilcileri yerel seçimlerde Ak Parti için Ankara’nın kritik bir noktada olduğunu vurguladılar. Ankara’da Murat Karayalçın’ın CHP adına adaylığını açıklamasından sonra bir önceki seçimde SHP ve CHP oylarının toplamnın Melih Gökçek’i zora sokacağını ileri sürdüler.

Bazı anket firması temsilcileri de MHP dahil sağ seçmenin de Gökçek’e karşı Karaylaçın’ı destekleyebileceğini vurgulayarak, Gökçek’in önceki gibi seçimi kazanmasının kolay olmayacağını açıkladılar.

Yayına telefonla bağlanan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, tüm konuklara meydan okuyarak “Varmısınız iddiaya” dedi. Gökçek, Karayalçın için anket yapan firmalara iş vermediği için kenidisinin şansının az gösterilmeye çalışıldığını belirtirek kendi yaptırdığı anketlerde şansının yüzde 60′lar dolayında olduğunu belirterek Karayalçın’ın ise yüzde 26′larda gözüktüğünü vurguladı. Gökçek, MHP’lilerin de Karayalçın’a oy verebileceğini söyleyen anket firması temsilcisine ” Hangi MHP’li arkadaş geçen seçimde DHP’le işlirliği yapıp, 46 belediyeyi DHP’ye kazandıran kişiye oyunu verir bu onun kanına dokunmaz mı” dedi.

Gökçek, “Karayalçın geçmişte benim için “Unutmam ve unutturmam dedimşti, biz de aynısını diyoruz Unutmadık ve unutturmayacağız.” dedi. Karayalçın’ı değişik televizyonlarda tartışmaya çağırdığını söyleyen Gökçek, “Sürekli kaçıyor. Benim aday olmadığım gerekçesiyle karşıma çıkmadığını söylüyor. Ancak ben aday olsam dahi Karayalçın karşıma çıkmayacak biliyorum.” dedi.

Gökçek, “Karayalçın 65, Baykal 70 yaşında, ben ikisine de seçimi kaybettiğim takdirde siyasetten çekilceğimi söylüyorum, onlar kaybederse çekileceklermi diye burdan soruyorum” dedi.

Ahmet Hakan’ın Kılıçdaroğlu olayını hatırlatması üzerine Gökçek, “Kılıçdaroğlu, meydanı boş buldu sürkli meydan okuyor. Ben Dengir Fırat’a benzemem, yolsuzluk yapmak şerefsizliktir, ancak haksız yere ithamda bulunmak da şerefsizliktir. Ben onun karşısına çıkacam ve kimin şerefsiz olduğu ortaya çıkacak. Yarın (Çarşamba) karşılaşacaktık. Ancak yeğeninin cenazesi olduğunu gerekçe gösterdi ve bayram sonrasına kalmasını istedi. Eğer kaçarsa da bu kez meydanlarda herşeyi ortaya koyacağım. ” dedi.

Haber 7.com

Aytaç Durak ; Başbakanı yanlış anladım..


AK Parti’den istifa ederek gündemin ilk sırasına yerleşen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, Başbakan Erdoğan’ı yanlış anladığı ve istifa etmekte acele ettiğini açıkladı. Haber7.com’un ulaştığı Durak, konuyla ilgili bir iki gün konuşmayacağını daha sonra detaylı bir açıklama yapacağını belirtirken önceki akşam telefonla katıldığı bir televizyon programında “Sayın başbakanımızı yanlış anladım. İstifa dilekçesini erken verdim” dedi

Durak’ın Adana’da yaptırdığı iki anketten, parti ayrımı yapmadan halkın kendisini desteklediğine dair sonuç çıktğını, bunu Başbakana sunmasına rağmen temayül yoklamasına tabi tutulacak olmasını kabbullenemediği öğrenilidi.

“GERİ DÖNÜŞ İÇİN HERHALDE GEÇ”

Başbakan Erdoğan’ın hafta sonu Kızılcahamam’daki toplantıda AK Partili büyükşehir belediyelerde adaylar için temayül yoklaması yapılacağına dair sözlerinden dolayı, “Beynime kan geldi” diyen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, istifa ettiğine pişman olduğunu açıkça belli etti. Başbakan Erdoğan’ın, istifası üzerine yaptığı açıklamadan sonra fikirlerinin değiştiğini söyleyen Durak, SKYTürk’de katıldığı ‘Son Nokta’ programında, Erdoğan’ın temayül yoklamasının yanında kamuoyu yoklamasının da yapılacağını belirtmesinden sonra istifa etmekte erken davrandığını açıkladı. Durak şunları söyledi: “Sayın Başbakanımızın bu şekilde düşündüğünü bilseydim, o dilekçeyi vermekte biraz daha düşünürdüm. ” Geri dönüş için artık çok geç olduğunun altını çizen Durak, “Dilekçemde ‘istifamın kabulu’ demedim. ‘İstiafımı arz ederim’ dedim. zigzag yapmak yanlış olur gibi gelir bana” dedi.

FİKİR BEYAN EDENLER İL BAŞKANININ KENDİ ADAMLARI

Temayül yoklamasının 300–400 kişi ile partililerle yapıldığını belirten Durak, yerel seçimler için temayül yoklamasında fikirlerine başvurulan partilerin, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyan AK Parti eski İl Başkanı Mustafa Attaroğlu tarafından kayıt edildiğini öne sürdü. Durak, “Kamuoyu yoklamaları her zaman, som derece sağlıklı sonuç belirler. Yeter ki işin içine hile karışmasın” şeklinde konuştu.

SU FATURASI ANKETİNDEN YÜZDE 58 DESTEK ÇIKTI

Kamuoyu yoklamalarına çok önem veren Aytaç Durak’ın 4 dönemdir belediye başkanlığı yaptığı Adana’da hizmetlerine yönelik sık sık anket yaptırdığı belirtiliyor. Durak’ın son olarak su faturaları ile birlikte evlere 400 bin adet anket formu gönderdiği, bunların 250 binin doldurularak geri gönderildiği ve vatandaşların yüzde 58’inin hangi partiden olursa olsun kendisini destekleyeceği sonucunun çıktığı öğrenildi.

Adana’nın ‘bağımsız’ Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın ayrıca önde gelen araştırma şirketlerinden birine yaptırdığı ankette göre halkın yüzde 54’ünün kendisini yeniden belediye başkanı olarak görmek istediği, Durak’ın bu sonuçları Erdoğan’a sunduğu ama buna rağmen temayül yoklamasına tabi tutulmasını kabullenemediği ifade ediliyor.

Haber 7

29 Kasım 2008 Cumartesi

işte o vali.


Kızılcahamam kampında konuşan Başbakan Erdoğan, 81 ilin valisine örnek olsun diye bir ilin valisini göklere çıkardı. İşte o vali ve Erdoğan’ın övme sebebi:

Kızılcahamam’da gerçekleştirilen AK Parti 13’ncü İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Muş Valisi Erdoğan Bektaş’ı 81 ilin valisine örnek gösterdi.

Yerel yöneticilere halkın arasına karışmalarını tavsiye eden güvenlik güçlerinden kendisine gelen uyarılara rağmen halkın arasına karışmaktan geri kalmayacağını belirten Erdoğan, aynı şeyi valilerden de istedi.

Halka hizmet götürmede Muş Valisi Erdoğan Bektaş’ı örnek gösteren ve övgüyle bahseden Erdoğan, Vali Bektaş’ın yaptığı hizmeti şöyle anlattı:

“Geçenlerde bir mezradan beni bir vatandaş arıyor. Gece saat 01.’de… “Bizim köyün yolu yok.”

- “Kaç hane” dedim.

- “10-15 hane” dedi…

-”Peki nerden gidip geliyorsunuz” dedim

- “Yürüyerek gidip geliyoruz. Su yok” dedi…

Neyse ben vatandaşın telefonunu aldım. Aradım o ilin valisine söyledim….Haydi isim de vereyim. Muş Valisi… Vali konuyu biliyormuş ama yolu bu yılın programına koymamış. Ben kendisine konuyu aktarınca, sağolsun valimiz yolu programa almış. Şu anda 10,5 kilometrelik yolun 8,5 kilometrelik bölümü bitmiş. Amam malum bölgede kış şartları var. İki kilometrelik bölüm ve bir küçük köprü eksik.

Mezradaki vatandaş bu kez yine beni telefonla aradı, teşekkür ediyor. Sordum kendisine; “Yol bitti mi?” diye…
“Eksiği var ama çoğu bitti, kalanı da yaza biter inşallah, çok teşekkür ederim Sayın Başbakanım” dedi. Vatandaş inanmış yolun yapılacağına… Bize Muş Valisi gibi valiler lazım. Diğer illerimizin valilerinden de bu türden vatandaşlara karşı hassasiyet bekliyoruz.”

KIZILCAHAMAM KAMPININ BİRBİRİNDEN İLGİNÇ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ

İLK DEFA YOL SEVİNCİ YAŞADILAR

Başbakan Erdoğan’ın övgülerine mazhar olan bu olay geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Muş’un İnardı köyüne bağlı mezralara yol yapılması için çalışmalara bu ayın ortalarında başlandı. Yıllardan beri yolları olmayan, katırlar ile ulaşımlarını sağlamaya çalışan Ergari, Nevale ve Altıkardeş mezralarındaki vatandaşlar, yol sevinçleirni yaşadılar.

Muş İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği tarafından başlatılan çalışmalar doğrultusunda ekipler yol yapılması için etüt çalışmalarını tamamladılar. Sarp arazide çalışma yapmak zorunda kalan ekipler zor şartlarda çalışarak, Muş merkeze 80 kilometre uzaklıkta bulunan mezralara yol götürecekler.

Muş’un güney kesiminde bulunan dağlık bölgede bulunan İnardı köyüne kadar araçla giden ve daha sonra mezralarına katır sırtında veya yaya olarak gitmek zorunda kalan vatandaşlar, mezralarına yol yapılmasını sabırsızlıkla beklediklerini söylemişlerdi…

İŞTE ERDOĞAN’IN ÖVDÜĞÜ VALİ BEKTAŞ

Muş Valisi Erdoğan Bektaş’ın Muş Valiliği web sitesinde yer alan özgeçmişi şöyle:

1960 yılında Zonguldak’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimi Trabzon Tonya’da, Liseyi Trabzon’da, Yüksek Öğrenimini İ.Ü.Hukuk Fakültesinde tamamladı.

İstanbul’da Avukatlık ve Hakimlik stajı yaptı. İstanbul Valiliği Kaymakamlık Adaylığı, Söğüt, Aliağa Kaymakam Vekilliği, Mut, Karaçoban, Kurtalan, Osmaneli, Manyas, Söğütlü ve İnegöl Kaymakamlığı, Elazığ ve Kırşehir Vali Yardımcılıklarında bulundu. Vali Erdoğan Bektaş evli ve üç çocuk babasıdır.

Üsküdar Kaymakamı iken Bakanlar Kurulunun 21/04/2008 gün ve 13529 sayılı kararı ile Muş Valiliği görevine getirildi. 09/05/2008 tarihinden itibaren Muş Valisi olarak görev yapmaktadır.

Haber 7

26 Kasım 2008 Çarşamba

CHP’nin Antep adayı Mustafa Yılmaz



CHP, Gaziantep’te Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Eski Bakan Mustafa Yılmaz’ı aday gösterme kararı aldı. Kararı CHP Gaziantep İl Başkanı Hasan Öztürkmen açıkladı.

CHP Gaziantep İl Başkanı Hasan Öztürkmen, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, CHP genel merkezinin Gaziantep Büyükşehir Belediye başkan adayını açıklama konusunda il başkanlığına yetki verdiğini söyledi.

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın, kendilerine, Genel Başkan Deniz Baykal’ın Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanlığına Eski Bakan Mustafa Yılmaz’ı istediğini bildirdiğini belirten Öztürkmen, şöyle konuştu:

“Genel başkanımızın kararı, yönetim kurulu toplantısı yaptığımız sırada bize ulaştı. Yönetim kurulu olarak oy birliğiyle kararı onayladık. Şimdi değerli hemşehrilerime, partililerimize açıklıyorum ki CHP’nin 29 Mart seçimlerinde Gaziantep Büyükşehir Belediye başkan adayı sayın Mustafa Yılmaz’dır. Partimiz ve Gaziantep için hayırlı olsun.”

Hasan Öztürkmen, gazetecilerin sorusu üzerine, CHP’nin ilçelerdeki başkan adaylarının da kısa sürede belirleneceğini kaydetti.

Öztürkmen, bir başka soru üzerine, Mustafa Yılmaz’ın sağlık kontrolleri nedeniyle Ankara’da olduğu için toplantıya katılamadığını, birkaç gün içinde Gaziantep’e gelip seçim çalışmalarına başlayacağını ifade etti.

AA

Chp

Asitane’de sürpriz aday iddaası.



Topbaş’ın yendien adaylığı kesin gibi görünse de sürpriz bir ismin İstanbul için kulis yapmaya başladığı iddia edildi. Erdoğan’a da yakın olan bu isim kim?

AA’nın haberine göre; Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına AK Parti’den aday olacağının gündeme geldiği öne sürülüyor.

Edinilen bilgiye göre, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın adaylığı konusunda parti çevresinde, özellikle İstanbul’da milletvekilleri ve parti teşkilatında yoğun görüşmeler ve kulisler yapıldığı kaydediliyor.

Öte yandan 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde, partilerin aday belirleme çalışmaları sürüyor.

Bugün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kendisiyle görüşen Murat Karayalçın’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP tarafından aday olarak sunma şansını elde edeceklerini açıkladı. Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise 11 Kasım’da yaptığı açıklamada, ”MHP’den Büyükşehir Belediye başkan adaylığım kesinleşti” demişti.

Yerel seçimlerde aday olacak kamu görevlilerinin 1 Aralık 2008 Pazartesi günü saat 17.00′ye kadar görevlerinden ayrılması gerekiyor.

Konu ile ilgili Haber7 yazarı Hüseyin Yayman, dünkü yazısında da bu konuyu gündeme getirmişti

Seçimler

20 Kasım 2008 Perşembe

2 Parti daha merhaba dedi


İçişleri Bakanlığı’na daha önceden kuruluş dilekçesi veren 2 partinin başvurularına olumlu cevap verdi. Türk Siyasi Hayatı’na 2 parti ‘merhaba’ dedi

”Alternatif Parti 1” ve ”İşçilerin Sosyalist Partisi” adıyla iki yeni siyasi parti kuruldu.

İçişleri Bakanlığı’na daha önceden kuruluş dilekçesi veren ”Alternatif Parti 1” Genel Başkanı Mustafa Reşit Burkan, İçişleri Bakanlığına gelerek partinin kurulduğuna ilişkin ”alındı” belgesini teslim aldı. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Burkan, iktidara geldiklerinde ilk olarak akreditasyon sorunun kaldıracaklarını belirtti. Hükümetin politikalarını eleştiren Burkan, ”partisinin lideri, programı, projeleri ve amblemiyle iktidara alternatif olacağını” savundu.


Kısa adı ”ALPARTİ” olan partinin ambleminin de ”güneş ve burma bilezik”ten oluştuğunu söyleyen Burkan, ”Güneşin ampulün alternatifi olduğunu, bileziklerin ise refahı temsil ettiğini” belirtti.

Bu arada, ”İşçilerin Sosyalist Partisi” yöneticileri de ”alındı” belgelerini almak üzere İçişleri Bakanlığı’na geldiler.

Bakanlıktan çıkarken basın mensuplarının sorularını yanıtlayan parti yöneticileri, kısa adı ”Sosyalist Partisi” olması planlanan partinin iki hafta içinde yapılacak kurucular kurulu toplantısında genel başkan ve amblemin belirleneceğini kaydettiler.

İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre son kurulanlarla Türkiye’deki siyasi parti sayısının 61′e yükseldiği belirtildi.


kaynak : Seçmen

12 Kasım 2008 Çarşamba

AL Parti Kuruluyor


Alternatif Parti’ adıyla yeni bir parti kurulmasına ilişkin dilekçenin İçişleri Bakanlığına verildi. Partinin amblemi güneş ve burma bilezik.

Alternatif Parti (AL Parti) Kurucu Genel Başkanı Mustafa Reşat Burhan, bir büroda düzenlediği basın toplantısında, partinin kuruluşuyla ilgili başvuruyu yaptıklarını söyledi.

Türkiye’yi yeniden geleceğin büyük ve güçlü ülkesi yapmayı amaçladıklarını belirten Burhan, partilerinin kavga, kutuplaşma, bölünme ve krizlerin durağı olmayacağını ifade etti.

Burhan, ”Türkiye’nin sorunlarını çözebilmesi için toplumsal barış ve güven temelinde iç entegrasyonunu artırıp bunu siyasi temsile dönüştürmesi gerekirken maalesef son zamanlarda DTP’nin eylemleri AKP’nin söylemleriyle ülke kaosa sürüklenmektedir” dedi.

Bir soru üzerine amblemleri hakkında bilgi veren Burhan, ”AK Parti miadını doldurdu. Ampul artık yeterince halkı aydınlatmadığından partimizin amblemi güneş ve burma bileziktir.Ampulün enerjisi bitmiştir. Güneşin kaynağı sönmeyecektir. Güneş, aydınlatacak ve adalet, eşitlik, özgürlük ve barışı getirecektir. Burma bilezik de zenginlik ve bereketin simgesidir” dedi.

Burhan, siyasi geçmişi ile öğrenim durumunun sorulması üzerine, ”İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olduğunu, daha önce kapatılan Refah Partisi’nde Diyarbakır’da Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığı ve kapatılan Fazilet Partisi’nde de çalışma yürüttüğünü” söyledi.

Kaynak : Seçmen

11 Kasım 2008 Salı

MHP Ankara Adayı Belli oldu



Karayalçın’ın ardından Beypazarı İlçe Belediye Başkanı Mansur Yavaş da, MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığının kesinleştiğini açıkladı.

Mansur Yavaş Beypazarı Belediye Başkanlığı görevini iki dönemdir sürdürdüğünü anımsatarak, aradan geçen süre içinde başarılı çalışmalara imza attıklarını söyledi.

Yaptıkları çalışmalarla İpek Yolu üzerindeki birçok medeniyette ev sahipliği yapmış bir Anadolu kasabasını yeniden ortaya çıkardıklarını ifade eden Yavaş, “Yüzlerce evi restore ettirerek, yılda 2 ,3 bin kişinin ziyaret ettiği Beypazarı’nı günde 3,4 bin kişinin ziyaret etmesini sağladık. Tarihi bir ilçeye yeniden hayat verdik” diye konuştu.

Beypazarı Belediye Başkanlığına bir daha aday olmayacağını açıklayan Yavaş, şunları kaydetti:“MHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığım kesinleşti. Bu nedenle artık çalışmalara Ankara’da devem edeceğim. Hedefimiz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı.”

MHP Beypazarı İlçe Başkanı Ahmet Uzunoğlu da partilerinin Yavaş’ı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı göstermesinin kendilerini mutlu ettiğini ifade ederek, Yavaş’ın başkan seçilmesi için tüm desteği vereceklerini söyledi.

Kayanak : Yerel Seçimler

8 Kasım 2008 Cumartesi

Kim Karşıma Çıkarsa Çıksın Şansı Yok



Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi için 'aday olacak adam bulamadığını' ileri sürdü.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ''Bir taraftan hizmet için çalışırken bir taraftan da ekmek sahibi olabilmesi için vatandaşlarımıza her türlü desteği yapıyoruz'' dedi.

AK Parti Elmadağ İlçe Başkanlığı 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Melih Gökçek, Elmadağ gibi kimi ilçelerin Ankara Büyükşehir Belediyesi mücavir alanına dahil olmasıyla hizmetlerin katlandığını söyledi.

Üzerlerine düşen görevleri güçlerinin yettiği yere dek yapmaya çalıştıklarını belirten Gökçek, şöyle konuştu:

''Akyurt Belediyesi, Kazan Belediyesi, Çubuk bir örnek. Bu ilçelerimize gittiğiniz zaman çevrenin ne kadar değiştiğini göreceksiniz. Çünkü şehrin içinde birşey eksik olduğu zaman Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne geliyorlar. Tabiri caizse başımızda boza pişiriyorlar. Hiç mümkün değil, zoraki alıp gidiyorlar. Biz de bu hizmeti vermekten şeref duyuyoruz. İnşallah Elmadağ Belediye Başkanlığı'nı da alacağız. Yani üçlü olacağız; ilçe, büyükşehir, hükümet ve güçlü olacağız.''

-''BÜYÜKŞEHİR'İN YAPTIĞI ALTYAPI, İSTİHDAMA ETKİ ETTİ''-

Hasanoğlan beldesinde sanayi bölgesi bulunduğunu hatırlatan Gökçek, şunları kaydetti:

''Burada bol miktarda işyeri, fabrika var. Bu arkadaşlarımızla biraraya geldik. Dedim ki 'arkadaş, sizin altyapınızı -belediye meclisimizden karar çıkartalım-, biz bedava yapalım. Bunun karşılığında bir işçi çalıştırıyorsanız 2 olsun. 2 çalıştırıyorsanız 4 olsun.' Nitekim, 'en son rakamlar ne' dedim. Şu an 5 bin kişi çalışıyor. Bunun yarısı yeni alınanlar. Bunlar bizim yaptığımız altyapı sayesinde. Altyapısını, doğalgazını, asfaltını ve yollarını yaptık. Onlar da fabrikalarını genişletti ve neticede 2 bin 500 kişi daha istihdam edildi. İlçe belediyelerinin buraya hiçbir katkısı olmadı. İşte biz bir taraftan hizmet için çalışırken bir taraftan da ekmek sahibi olabilmesi için vatandaşlarımıza her türlü desteği yapıyoruz.''

-''ASFALTSIZ YER BIRAKMADIK''-

Elmadağ'a bundan 5 yıl önce ''doğalgaz gelecek'' denseydi inananın çıkmayacağını ifade eden Gökçek, ''Sanayi bölgesinden başladık gelmeye. Elmadağ'a senede 800 ton asfalt dökülüyordu. Sadece 2007'de merkeze 136 bin 570 ton asfalt dökmüşüz. Bu sene de 3 bin 770 ton asfalt, topladığınız zaman 140 bin ton asfalt döktük. Bu, 6 metre genişliğinde 140 kilometre yol demek.''

Köylere de benzer hizmetlerin götürüldüğünü belirten Gökçek, ''Hasanoğlan'ın tarihinde görmediği yatırımı yapmışız. 1.5 trilyon köylere ve beldelere harcamışız. Elmadağ'ın köylerinde asfalt var mıydı? Asfaltsız yer bırakmadık. AK Parti'nin ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin farkı budur'' dedi.

Gökçek, Elmadağ'da jandarma komutanlığı karşısındaki 4 katlı binayı kiralayarak Aile Yaşam Merkezi kuracaklarını söyledi.

Gökçek, ''Ankara'da dar gelirli vatandaşlara ne yapıyorsak -gıda, kömür, çocuklarımızın kırtasiye ihtiyacı için kaban, ayakkabı- bunların hepsini Elmadağ'a da yapıyoruz. Köylerde de aynı olmak üzere. Biz bütün bunları yapıyoruz ve yapmaya da devam ediyoruz. Birileri yeni yeni öğrenip, biz de yapacağız diyor'' dedi.

-''CHP'DE BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPACAK ADAM YOK''-

CHP'nin, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ''aday olacak adam bulamadığını'' savunan Gökçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dışarıdan ithal devşirme adamlar buluyorlar. CHP'de gerçekten belediye başkanlığı yapacak adam yok. Olan da berbat ediyor. Bunun en güzel örneği Çankaya'ya. Bakın Çankaya'da her dönem belediye başkanı adayı değişir. Doğan Taşdelen vardı gitti, Muzaffer Eryılmaz vardı o temelli gitti. Yerine yenisi geliyor ama bu sefer biz alacağız.''

-''KARAYALÇIN-DEHAP İŞBİRLİĞİ''-

CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için adı geçen SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın geçen dönem DEHAP ile işbirliği yaptığını hatırlatan Gökçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''DEHAP biliyorsunuz. Şimdiki adı DTP, yani İmralı ile beraber hareket eden İmralı'nın yandaşı olan bir parti. Onları, kolları kanatları altına aldı. Geçen seçimde ve Diyarbakır SHP Belediye Başkanı olarak seçildi şu anki Osman Baydemir. Şimdi kime başkanlık yapıyor, DTP'ye dolayısıyla İmralı'ya. İşte Güneydoğu'ya başbakanımız gitti. Belediye başkanıyla önünü kesmeye kalktılar. Bunlara bu makamı ve mevkiyi kim hediye etti? Bugünkü CHP'nin adayı olacak olan sayın Karayalçın hediye etti.''

Karayalçın'ın ''çok uyanık'' olduğunu savunan Gökçek, şöyle dedi:

''Bir de baktım 'yurttaşlarımızın gelir düzeyi az olanların gelir düzeyini düzelteceğiz, olanlara her türlü yardım yapacağız. Adambaşı 600 YTL para dağıtacağım. Otobüs biletlerini ve 30 metreküpe kadar su bedava' diyor. Neredeyse üstüne üstlük birer tane de araba verecek. Ya arkadaş, olacak birşey mi? Söyledikleri rakamları belki televizyonlarda seyretmişinizdir. 1 katrilyon 600 trilyon tutuyor. Belediyenin bütçesi 1 katrilyon 200 trilyon. Ben bunu televizyonlarda söylemeye başlayınca, başladı küçültmeye, biz söyledikçe o azalttı. 15 ilçenin 15'ni de alacağız Allah nasip ederse.''

Elmadağ Halk Eğitimi Merkezi Salonu'ndaki kongreye, AK Parti Ankara Milletvekilleri Salih Kapusuz, Mehmet Zekai Özcan ve Faruk Koca, Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin ve AK Parti Ankara İl Başkanı Halis Bilge de katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajının da okunduğu kongrede AK Parti Elmadağ İlçe Başkanı Nuri Yurdakul, Elmadağ Belediye Başkanlığı'na aday adayı olduğunu söyledi.

İlçe başkanlığına, seçime tek aday olarak giren Satılmış Yaman seçildi.

Oy kullanma işlemi sürerken konuk heyete Elmadağspor Kulübü Tesisleri'nde, Elmadağ'ın geleneksel yemeği olan tirit ve höşmerim sunuldu.

AA

5 Kasım 2008 Çarşamba

Chp Büyük Şehirde Ne yapar?



CHP sadece belediye başkanlığı seçiminde değil il genel meclisi sonuçlarında da AK Parti’nin hayli gerisinde kalıyor. Türkiye’nin yaşadığı sosyolojik değişimi okuma konusunda başarılı bir tavır sergileyemeyen CHP, seçmenin AKP’ye yönelmesini “kömür ve erzak dağıtmasıyla” açıklıyor. CHP’de meseleyi tam anlamıyla açıklamayan bu izah tarzının ötesine geçilip daha derin analizler yapılmasına ihtiyaç bulunuyor. Aynı yardım paketini CHP verse muhtemelen seçmen bu paketi alacak ama oyunu CHP’ye vermeyecektir. CHP yönetiminin bu politik gerçekliği görmesi ve buna bağlı yeni stratejiler üretmesi gerekiyor.

CHP yönetimi için bu seçimler ve özellikle İstanbul seçimi aynı zamanda “tamam yada devam” anlamına da geliyor. Baykal ve ekibi bu seçimde de yenilgiye uğrarsa yerlerini korumaları oldukça zor görünüyor.

CHP İstanbul’da da Umut Vermiyor
Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul’da da 2004 seçimlerinde CHP büyük bir yenilgiye uğradı. CHP Büyükşehir’de 1.224.174 (% 28.9) bir oy alırken rakibi Kadir Topbaş 1.918.686 (% 45.3) oy aldı. Arada 694.512’lik bir oy farkı var. Bu fark kapatılmayacak kadar büyük bir rakam olmasa da CHP’nin seçmene böylesine bir heyecan ve umut vermekten uzak olduğu görülüyor.
CHP 2004 seçimlerinde İstanbul’un 32 ilçesinden sadece 5’nde belediye başkanlığını kazanabildi. Bu ilçeler Kadıköy, Bakırköy, Şişli, Avcılar ve Beşiktaş gibi gelir seviyesinin ve eğitim düzeyinin en yüksek olduğu yerler. Sosyal demokrat bir parti olan CHP’nin ismi dar gelirli, yoksul ve emekçi semtlerinde geçmiyor.
Cumhuriyeti kuran parti olan CHP’nin toplumsal merkezden bu derece uzaklaşması gerçekten üzücü ve demokrasinin sağlıklı biçimde işlemesi için ciddi bir sorun. Son dönemde başka partilerden CHP’ye geçen belediye başkanları olmakla birlikte bunların CHP’ye ne tür katkı sağlayacakları soru işaretinden ibaret.
Yapılan son yerel yönetim düzenlemesiyle İstanbul’da ki ilçe sayısı 40’a çıkarıldı. CHP, bu ilçelerden kaçını alabilecek doğrusu merak ediliyor ancak bugünden görülen o ki CHP’nin mevcut yönetim anlayışı ve ideolojik duruşuyla gidebileceği fazla bir yer görünmüyor.
CHP gerçekten sadece İstanbul’da değil Türkiye genelinde büyük temsil krizi yaşıyor. Parti tabana heyecan verip onu yeniden iktidar alternatifi yapacak yönetim anlayışını ve liderliği bekliyor.
CHP değişimden yana olan sosyal demokrat bir parti mi yoksa statükodan yana olan sağ bir parti mi olduğuna karar verip yeni bir başlangıç yapmadığı takdirde İstanbul’da olduğu gibi Türkiye’de de kazanması ve ciddi bir alternatif olması mümkün görünmüyor.
Rakamların Dili ve İstanbul Seçimleri
2004 seçimlerinde İstanbul’un toplam seçmen sayısı 6.455.404, seçime katılma oranı ise % 68’di. Seçime katılmayan, dolayısıyla oy kullanmayan seçmen sayısı ise yaklaşık 2 milyon 100 bin civarındaydı. Bu rakamın Kadir Topbaş’a verilen 1.918.686 oydan daha fazla olduğu görülüyor. İstanbul seçimlerini analiz etmenin geçmiş dönemlerin rakamlarına sıkıştırılamayacak kadar karmaşık ve çok bilinmeyenli bir denkleme dayandığını da yeri gelmişken buradan ifade edelim.
Rakamların gösterdiği odur ki muhalefet sandığa gitmeyen bu seçmenleri sandığa götürecek bir formül veya başka bir motivasyon unsuru bulduğu takdirde zor görünen İstanbul seçimleri daha kolay bir seçime dönebilecek.
CHP İstanbul’da sadece AK Parti adayıyla değil aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’lada yarışmak durumunda kalacak. CHP’nin İstanbul seçimini kazanabilmesi için AK Parti adayından daha işbilir, daha vizyoner ve hepsinden öte daha çok umut vaat eden bir aday bulması gerekiyor.

CHP’nin Büyükşehir Adayı Kim Olacak?
İstanbul Büyükşehir adaylığı için CHP’de ismi kesinleşmiş birinin olmadığını partinin rakiplerini kontrol ederek doğru bir aday arayışı içinde olduğunu görüyoruz. Tek seçici konumunda olan Baykal’ın kader seçimi olarak da nitelendirilebilecek İstanbul seçimlerinde nasıl bir karar vereceği aynı zamanda kendi geleceğini de belirleyecek.
CHP’de İstanbul Büyükşehir için ismi geçenlerin başında İlhan Kesici, Cem Kozlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Tanıl Küçük, Ercan Karakaş, Korel Göymen ve eğer DSP’le anlaşılabilirse Mustafa Sarıgül. CHP bu adaylardan hangisiyle ipi önde göğüsleyebilir?
Bir sonraki yazıda CHP’nin Büyükşehir adaylarını analiz etmeye ve kazanma şanslarını irdelemeye devam edeceğiz…

Hüseyin YAYMAN - Haber 7

Kaynak: Erol Tuncer-Coşkun Kasapbaş, Seçim 2004, TESAV Yayını, 2004

1 Kasım 2008 Cumartesi

Karayalçın Ankara için diolag arıyor


CHP’nin Ankara Büyükşehir Başkan adayı olacağı belirtilen SHP lideri Murat Karayalçın, merkez sağ oylara da talip olurken ilk programının adını da verdi.

SHP Genel Başkanı ve CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın, 29 Mart 2009’da yapılacak yerel seçimlerde sol ve sosyal demokrat oyların dışında merkez sağ oylarına da talip olduğunu söyledi. Karayalçın, belediye başkanlığını kazanması halinde Ankara’da yoksulluğu yasaklayacağını belirterek “Bilmem kaçıncı Murat içkiyi yasaklamış ben de yoksulluğu yasaklıyorum, Ankara’da yoksulluk sona erecek” dedi.

SHP Genel Başkanı ve CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın, SODEV tarafından düzenlenen “Seçimlere Doğru Yerel Yönetimler ve Sol’da Birlik” konulu toplantıya katıldı. Vedat Dalokay Nikah Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Karayalçın sözlerine “Kimliğim SHP Genel Başkanı ve CHP Ankara Anakent Belediye Başkan adayı. Sayın Baykal’la böyle konuşmamıştık ama zamansız bir açıklama oldu. Resmi açıklamadan önce bunları ağzımdan kaçırıverdim” diyerek başladı.

Ankara’da bilinenin dışında daha büyük bir birlikteliğin peşinde olduğunu belirten Karayalçın, “Mesele Murat Karayalçın’ın belediye başkanı olması değil, mesele, CHP-DSP ve SHP’nin bir araya gelmesi de değil. Mesele, Ankara’nın bilgisiz, yeteneksiz ve beceriksiz yönetimden kurtulması meselesidir. Bu Ankara’nın önündeki en büyük siyasi projedir. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapsın, ben yaptım” diyerek üstü kapalı olarak kendisine destek vermeyen DSP’yi eleştirdi.

-“MERKEZ SAĞ OYLARINA DA TALİBİM”-

29 Mart 2009’da yapılacak yerel seçimlerde sadece sol ve sosyal demokratların oyuna talip olmadığını da ifade eden Karayalçın, “Bugüne kadar merkez sağa oy vermiş hemşehrilerimin de oylarına talibim. Onların da oyunu istiyorum” dedi. Ankara’da yerel seçimlerin kazanılmasının Türkiye geneli için de büyük önem taşıdığını dile getiren Karayalçın, yerel yönetimlerin başarısının ise “iyi bir program ve iyi bir aday”la olacağını söyledi.

-“DOĞALGAZ ZAMMININ MÜSEBBİBİ GÖKÇEK YÖNETİMİDİR”-

Halkın artık temiz ve sağlıklı su, metro, doğalgaz yatırımlarını önemsediğini, 2009 yılı yatırımlarında ise 14 milyar doların yerel yatırımlar için ayrıldığını ifade eden Karayalçın, bugün doğalgaza yapılan zammı da eleştirdi. Salondakilere “bugün doğalgaza gelen zammın müjdesini aldınız mı?” diye soran Karayalçın, “Doğalgaza gelen zammın müsebbibi Melik Gökçek yönetimidir. Ankaralıdan peşin olarak topladığı doğalgaz paralarını BOTAŞ’a yatırmadığı ve BOTAŞ’a 850 milyon dolarlık borç nedeniyle böyle büyük bir zamla karşı karşıya kaldık” dedi.

-“PARALAR ALMANYA İLE TÜRKİYE ARASINDA BUHARLAŞIYOR”-

AKP döneminde yerel yönetimlerin “rant ve yolsuzluk” bataklıkları haline geldiğini kaydeden Karayalçın, yoksul insanların yardım gerekleri ile varlıklı insanların yardımseverlik duygularının örgütlü bir şekilde sömürüldüğünü söyledi. Karayalçın, “toplanan paralar da Almanya ile Türkiye arasında buharlaşıyor. Sosyal demokratların, vicdanı olanların, halktan yana olanların bu sömürü düzenine son vermesi gerekir” dedi. Yaşanan sömürünün önlem alınmazsa ve müdahale edilmezse gittikçe kemikleşme eğilimi taşıdığını savunan Karayalçın, bu konuya acil müdahale gerektiğini ifade etti.

-“BİLMEM KAÇINCI MURAT İÇKİYİ YASAKLAMIŞ BEN DE YOKSULLUĞU YASAKLIYORUM”-

Belediye başkanlığını kazanması halinde “Onurlu Yaşam” projesini uygulamaya koyacağını dile getiren Karayalçın, “Ankara’da yoksulluğu yasaklama kararındayım. Bilmem kaçıncı Murat içkiyi yasaklamış ben de yoksulluğu yasaklıyorum. Yolsuzluğa son, Ankara’da yolsuzluk sona erecek”diye konuştu. TÜİK’in rakamlarına göre yoksulluk sınırının 600 YTL olduğunu ve “Hemşerilik Geliri” projesini uygulamaya koyarken 2008 yılı için bu rakamı dikkate alacaklarını kaydeden Karayalçın, su tarifeleri, otobüs ücretleri, yardım paketleri, eğitim, istihdam paketleri ve kömür yardımı ile Ankara’da 4 kişilik bir aileye 600 YTL’nin üzerinde bir yaşam çizgisi sağlayacaklarını söyledi. Gökçek’in yardım paketleri sayısı ile Ankara’daki yoksul sayısını birbirine karıştırdığını, TÜİK rakamlarına göre Ankara’da 90 bin yoksul bulunduğunu ifade eden Karayalçın, “bu 90 bin ailenin sıfır geliri bile olsa bunu 600 YTL ve 12 ay ile çarptığınızda 600- 700 milyon dolar yapıyor. Ankara’da yoksulluğun kökünün kazınması için 600-700 milyon dolar gerekiyor. Bu kent 60 milyar dolar gelir yaratıyor. 60 milyar doların içinde 600-700 milyon dolar hiçbirşeydir” dedi.

-“ERBAKAN AİLESİ” ÇELENGİ ŞAŞKINLIĞI -

Karayalçın konuşmasını devam ettirirken, toplantının yapıldığı salona üzerinde “Erbakan Ailesi” yazılı bir çelenk getirildi. Salonda şaşkınlığa ve esprilere yol açan çelengin daha sonra Ekrem Erbakan isimli bir SODEV üyesine ait olduğu anlaşıldı. Karayalçın da salonda gülüşmelere yol açan çelenkle ilgili “Bu Erbakan o Erbakan değil, Ekrem Erbakan. Anlaşılan seçim çalışmaları başlamış” diye espri yaptı.

ANKA

1145 belediye ile ilgili son karar verildi


Anayasa Mahkemesi, nüfusu 2 binin altına düşen 862 belde belediyesi ile 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve 43 yeni ilçe kurulmasını öngören 5747 sayılı Yasa'nın bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle CHP tarafından açılan davayı sonuçlandırdı. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin belediyeler yasası ile ilgili iptal başvurusunu reddetti. Kararla 1145 belediyenin kapanması kesinleşti.

Anayasa Mahkemesi, 5747 sayılı kanunun geçici 1. maddesinin iptal isteminin kabulüne, diğer hükümlerinin iptal isteminin reddine karar verdi. İptal istemi reddedilen maddeler, nüfusu 2 binin altına düşen 862 belde belediyesi ile 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve 43 yeni ilçe kurulmasını öngörüyordu.

Anayasa Mahkemesi CHP'nin, söz konusu kanunun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davayı esastan görüşerek karara bağladı.

Yüksek Mahkeme heyeti, yasanın 1. maddesinin birinci fıkrasının 11, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26. bentlerinde yer alan Diyarbakır, İzmir ve İstanbul'un bazı mahallerinin yeni ilçelere bağlanmasını öngören düzenlemenin iptal ve yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğu ile reddetti.

Yasanın 2. maddesinde yer alan bazı büyükşehir belediye sınırları içinde bulunan ilk kademe belediyelerinin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak belirlenen ilçe belediyelerine katılmasını öngören kanun hükmünün de iptal ve yürürlüğünün durdurulması talebi de oy çokluğuyla reddedildi.

Anayasa Mahkemesi, kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasını ise Anayasa aykırı bularak iptal etti.

Kaynak : Seçim Meydanı

22 Ekim 2008 Çarşamba

Gökçek ; Karayalçın Chp genel başkanlığının peşinde


Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e göre Karayalçın'ın hedefi belediye başkanı olmak değil, seçim sonrası Deniz Baykal'ın koltuğuna oturmak.

Ntv de canlı yayına konuk olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, SHP Lideri Murat Karayalçın'ın Ankara'ya Belediye Başkanı seçilemeyeceğini bildiğini ama onun hesabının belediye başkanlığı değil, CHP'ye dönmek olduğunu iddia etti. Gökçek, "CHP'ye dönmek için böyle bir taktik sergileyen Karayalçın'ın amacı Baykal'ın yerine CHP lideri olmak" dedi.

Melih Gökçek'e göre yüzde 30 civarında oy alarak Türkiye genelinde oyları düşen CHP'nin oy oranının üstüne kalmayı amaçlayan Murat Karayalçın, seçim sonrası başarısızlık nedeniyle CHP lideri Deniz Baykal'ın yerine CHP lideri olmanın hesapların yapıyor ve Ankara'da belediye başkanı seçilme ihtimali yok.... Bunu bilen ve CHP dışındaki soldan umduğunu bulamayan Karayalçın, Gökçek'e göre adaylığı fırsat bilerek CHP'ye dönme hesabı yapıyor...

Gökçek, CHP'nin Ankara'da bugüne kadar görmediği bir hezimeti yaşayacağını iddia etti.

(Haber 7)

Zekir Sezer'in burnuna pis kokular geliyormuş.


Zeki Sezer'den, Karayalçın'ın Ankara adaylığı konusunda ilginç tespit: "Bizden destek istenmedi. AKP'den değil, bizden kurtulma hesabı olabilir!

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, çok dış borç alan ve cari açık veren bir ülkenin kendi kararlarını alabilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Bir dizi etkinlik ve açılışa katılmak üzere İzmir'e gelen Zeki Sezer, Karşıyaka Sanayici ve İşadamları Derneğinde (KASİAD) iş adamlarıyla bir araya geldi.

Burada yaptığı konuşmada AK Parti'nin ekonomi politikalarını eleştiren Zeki Sezer, dış borca ve ithalata dayalı ekonomik sistemin üretimden çok yatırımsızlığı teşvik ettiğini ileri sürdü.

Türkiye'nin dış borcunun 550 milyar doları bulduğunu kaydeden Sezer, şöyle konuştu:

''Bu kadar büyük cari açıkla bu kadar çok borç alan ve bu kadar çok cari açık veren bir ülkenin kendi kararlarını alabilmesi, çok da bağımsız davranabilmesi pek de mümkün değil. Bölücü, ayrımcı akımların bu dönemde ortaya çıkmış olması çok da tesadüf değildir. 6 yıldır hükümet dış politikayı edilgen bir şekilde yürütüyor.''

Türkiye'nin genç nüfusuna rağmen ''en mesleksiz nüfusa sahip'' ülke olduğunu öne süren Sezer, ülkede pembe tablolar çizilmeye devam ettiğini savundu. Bankacılık sisteminin Bülent Ecevit'in başbakan olduğu 57. Hükümet döneminde disiplin altına alındığını ifade eden Sezer, ''Maliye Bakanı, 'Türkiye'nin bankacılık sistemi sağlam onun için biz bu krizi en az hasarla atlatırız' diyor. Bunda gerçeklik payı var ama bunu kim sağladı, onu söylemiyor'' dedi. Sezer, AK Parti Hükümeti döneminde bankaların büyük bölümünün yabancıların eline geçtiğini, bunun da sistemin sağlıksızlaştırdığını iddia etti.

Ekonominin öncelikli iş haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Sezer, eleştiride bulunurken öneri de getirdiklerini söyledi.

BİZDEN KURTULMA HESAPLARI MI VAR?

DSP Genel Başkanı Sezer, İzmir'in her alanda ülkeyi ileriye taşıyacak bir kent olduğunu, İzmirliye güvendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hükümet Atlantik ötesine değil, İzmir'e baksın, İzmirlilere baksın. Tabii ki İzmirlilerin sıkıntıları var, ekonomide, kentleşmede, toplumsal yapıyı tehdit eden uygulamaların yarattığı sıkıntılar var, limanı işlevsiz kalabilmiş, ama bunların tamamını aşabiliriz. İzmir'e DSP yakışır. Merhum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın DSP'li döneminde başarısı tesadüf değildi.''

Zeki Sezer, DSP'nin yapacağı çok iş bulunduğunu, sıkıntıların adım adım girişimcilerle vatandaşlarla aşılacağını, buna içtenlikle güvendiğini ifade etti.

Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı konusunda da Karayalçın ile Erdal İnönü'yü anma toplantısı nedeniyle davetiye getirdiği sırada 1 saatlik görüşmede bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

''Havadan sudan şeyler konuştuk. Sayın Karayalçın ve Deniz Baykal belli konuda anlaşmışlar, bizden destek istemiyorlar. 22 Temmuzda bir işbirliği olmuştu, üzerimize düşeni yaptığımızı herhalde herkes takdir eder. Özveriyse özverinin en iyisini yaptığımızı, ortaya koyduğumuzu herkes bilir ama bugün bizden destek istenmediğine göre, AKP'den değil, bizden kurtulma hesapları mı var acaba diye düşünüyorum. Millet istemedikçe kimse bizden kolay kolay kurtulamaz. DSP'siz bir sol düşünülemez.''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Der Spiegel'e demecinde türbanla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin laik bir ülke olduğu, her kadının başörtüsü takıp takmama hakkı bulunduğu, bunun ailelerden çok bazı politikacılar tarafından sorun haline getirildiği yolundaki sözlerini hatırlatan Sezer, bu sözlere aynen katıldığını bildirdi. Sezer, ''Ama siyasi tartışmalar devam ediyor. Bu siyasi tartışmaları gündeme kim taşımıştır? İstismar ederek kim taşımıştır?'' dedi.


AA

21 Ekim 2008 Salı

Demokratik Sol Parti Karayalçın'a Destek Verecekmi?


DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, bugün görüştükleri Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı adaylığı konusunda düşüncelerini açıkladı.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı adaylığı konusunda, ''Bağımsız adayı olması halinde Sayın Karayalçın'ı destekleyeceğimizi söyledik, ama gelinen noktada böyle bir talep yok'' dedi.

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i parti genel merkezinde ziyaret etti. Sezer ve Karayalçın, yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından açıklama yaptılar.

Karayalçın, Sezer'i 31 Ekimde gerçekleştirecekleri Erdal İnönü'yü anma etkinliğine davet etmek ve SHP'nin yerel yönetim seçimleri için hazırladığı ''Yerel Yaşam'' programını sunmak için ziyaret ettiğini, bu arada Türkiye solunun daha ileri sonuçlar alabilmesi için sergilenmesi gerekli adımları da değerlendirdiklerini söyledi. Karayalçın çok yararlı ve keyifli bir görüşme gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Sezer de davet nedeniyle Karayalçın'a teşekkür ederek, görüşmede Türkiye ve dünya sorunlarını da tartıştıklarını ve yararlı bir görüşme olduğunu ifade etti. Sezer, şöyle devam etti:

''Belli ki merak edilen, Mart seçimlerinde neler olacağı ama bugün o konu aramızda pek konuşulmadı. İşbirlikleri çokça konuşuluyor, bu işbirlikleriyle ilgili bir görüşme olmadı. Ancak Sayın Karayalçın'ın Sayın Baykal'la yaptığı görüşmeden anlaşılan o ki Cumhuriyet Halk Partisi yolunu çizmiş Mart seçimleriyle ilgili olarak. Ve yine anlaşılıyor ki bu konuyu hiç konuşmamamıza rağmen, Sayın Karayalçın da CHP'nin adayı oluyor Ankara'dan. Sayın Karayalçın son derece başarılı bir belediye başkanlığı süreci, önemli bir siyasi geçmişi olan bir siyasetçi. Kendisine başarılar diliyoruz. Türkiye'nin AKP'den kurtulmasının bu yerel seçimlerle başlayacağına da içtenlikle inandığımı belirtmek istiyorum. Tabii ki DSP de yerel seçimlerde en başarılı sonucu alacak çalışmayı gerçekleştirecek.''

-''ANKARA BİRLİĞİ YAKLAŞIMI''-

Sezer, ''DSP, Sayın Karayalçın'a destek vermeyecek mi?'' sorusu üzerine Karayalçın'ın kendilerine herhangi bir taleple gelmediğini söyledi.

Karayalçın da ''DSP'den destek isteyecek misiniz?'' sorusunu yanıtlarken, kendisinin her zaman Türkiye genelinde solda birliği savunmuş bir siyasetçi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

''Başkente de Ankara birliği Ankara birlikteliği şeklinde bir yaklaşımı gerçekleştirmek istiyorum. Herkesin oyuna ihtiyacım var. Bu işin DSP'li SHP'li CHP'lisi yok. Daha önceki seçimlerde merkez sağ partilere oy vermiş hatta AKP için oy kullanmış hemşehrilerimden de oy istiyorum. Onun için tabi Sayın Sezer'den, arkadaşlarından şahsen, DSP'den oy isteminde bulunuyorum. Ancak bugün için önümüzdeki resim budur. Önümüzdeki günlerde bu resmin daha da güzelleşmesini diliyorum.''

Sezer, bir başka soru üzerine şu anda yerel seçimler konusunda CHP ve SHP arasında DSP'nin dışında gelişmeler yaşandığını belirterek, DSP'nin 22 Temmuz seçimlerinde geniş kapsamlı bir solda birlik istediğini, ancak o gün oluşan güç birliğinin Türkiye'yi ''AK Parti'den kurtarmadığını'' söyledi. Sezer, ''O zaman, Türkiye'yi AKP'den kurtaracak başka projeler, geniş katılımlı, geniş kapsamlı çalışmalar yapılması gerekir. Ama bu sadece DSP ile olmaz'' dedi.

Karayalçın'a ''bağımsız aday olması halinde destek verecekleri'' şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Sezer, ''Biz bir öneri de bulunduk, solun sağdan da oy alabilecek şekilde bağımsız adayı olması halinde Sayın Karayalçın'ı destekleyeceğimizi söyledik, ama gelinen noktada böyle bir talep yok'' dedi.

Sezer, diğer adaylar ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün DSP'den aday olup olmayacağına ilişkin soru üzerine de olumlu bir noktada olduklarını belirterek, ''Milletin başarılı bulduğu, sahiplendiği adaylarla DSP, yerel seçimlerde solun çıkışının adresi olacak'' yanıtını verdi.

Murat Karayalçın da açıklamanın sonunda soldaki siyasetçiler arasında bu konuda en fazla çaba harcamış siyasetçilerin başında geldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz 80'li yıllarda başlayan 'bir araya gelelim', 'birliktelik sağlayalım' görüşmeleri dilekleri arasında bazı sözcükler, kavramlar geliştirdik. Bazı kavramların olmazsa olmaz olduğunu düşündük, ancak bunlardan sonuç alınamadı. Belki ihtiras düzeyini çok yüksek tutmuştuk, belki çok fazla bürokratik yaklaşımlar sergilenmişti, olmadı. Şimdi bu seçimde, bu süreçte daha mütevazı adımlarla, daha kısa adımlarla ama aynı zamanda daha emin adımlarla yola çıkmalıyız. Bugün önümüzde bir resim var. Ama umuyorum ki bu resim 2009 Mart seçimlerine kadar daha da çeşitlenecek, renklenecektir.''

-''GÖKÇEK AKP'NİN ADAYI MI DEĞİL Mİ?''

Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in kendisinin adaylığı konusundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine seçimlere 5 aydan uzun bir süre olduğunu hatırlattı. Karayalçın, ''Sayın Melih Gökçek öyle bir hava yarattık sanki hemen bu hafta sonu seçim yapılıyormuş, seçim sadece Ankara'da yapılıyormuş, seçimde sadece iki aday varmış gibi. Bu doğru değil. Kendisinin partisindeki adaylığı garantilemek için böyle bir ihtiyacı olduğu anlaşılıyor ama önümüzde daha 5.5 ay var'' dedi.

Murat Karayalçın, Gökçek'in CHP ile işbirliği konusundaki açıklamalarını nasıl değerlendirdiğini ilişkin soruyu yanıtlarken de ''Kendi adaylığını garantilemek için ne yapması gerekirse yapan bir arkadaş. Ama benim bunları yanıtlayabilmem için önce partisinden aday olması lazım. Sayın Gökçek, AKP'nin adayı mı, değil mi? AKP'de çok sayıda değerli siyasetçinin aday adayı konumunda olduğunu duyuyoruz. O nedenle daha AKP'nin adayı olmayan birisi için yanıt verme ihtiyacını duymuyorum'' diye konuştu.


AA

Siyasi Partilerin 2009 Bütçesi Açıklandı


%10 barajını aşan üç partinin bu yılki bütçe gelirinden normalde hak ettiği tutarlar, AKP 46.3, CHP 20.7, MHP ise 14.2 milyon liraydı. Siyasi Partiler Yasası’na göre yerel seçim zamanı yardımlar iki kat ödeniyor.

ÜÇ siyasi partiye yerel seçim dopingiyle birlikte 2009 yılı bütçesinden toplam 162.4 milyon TL Hazine yardımı ödenecek. Siyasi Partiler Yasası gereği, siyasi partilere ödenecek Hazine yardımı genel seçim zamanı 3, yerel seçim döneminde ise 2 kat zamlı aktarılıyor.

Bütçenin beşbinde ikisi

TBMM’ye sunulan 2009 yılı bütçesinde 248.7 milyar TL olarak öngörülen bütçe gelirlerinin beşbinde 2’si, belli koşullar altında siyasi partilere ödeniyor. Yüzde 10 barajını aşan AKP, CHP ve MHP’ye, 22 Temmuz 2007’de aldıkları oy üzerinden ödenecek Hazine yardımı şöyle olacak: "AKP 46.3 milyon TL. CHP 20.7 milyon TL. MHP 14.2 milyon TL. Ancak önümüzdeki yıl yerel seçim yapılacağı için bu tutarlar 2 katı olarak ödenecek. Bu durumda bütçeden AKP’ye 92.6, CHP’ye 41.4, MHP’ye ise 28.4 milyon TL Hazine yardımı verilecek.

AKP’den 23 milyon düşülecek

AKP hakkında açılan kapatma davasında Anayasa Mahkemesi’nin parti hakkında verdiği yardımdan kesme kararı, 2009 yılı ödemelerinde belirleyici olacak. 2008 yılında yaklaşık 46 milyon Hazine yardımı alan AKP, gerekçeli karar yayımlanınca 23 milyon TL’sini geri vermek durumunda. Maliye kaynakları, bu tutarın harcanan paranın iadesi yerine, 2009 yardımından mahsup biçiminde olacağını söylemişlerdi. Bu nedenle 2009 yılının ilk 10 gününde AKP, Hazine yardımını 23 milyon eksiğiyle 69.6 milyon TL olarak alacak.

Son 5 yılın verilerine göre en yüksek Hazine yardımını toplamda 234 milyon YTL ile AKP aldı. AKP’yi 183.4 milyon YTL ile CHP, 84.1 milyon YTL ile MHP izledi.

Memura yüzde 4 zam

TBMM’ye sunulan 2009 Mali Yılı Bütçe Tasarısı’na göre, kamu personeline 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere yılın ilk yarısı için yüzde 4 zam yapılacak. Enflasyon oranının yüzde 4’ü aşması halinde de enflasyon farkı verilecek. Yılın ikinci yarısı için de maaşlara yüzde 4.5 zam uygulanacak. Sözleşmeli olarak çalıştırılan personelin mevcut ücret tavanı 2 bin 701 YTL’den 2 bin 809 YTL’ye çıkacak. 2009 yılının ikinci yarısı için de 1 Temmuz 2009’dan geçerli olmak üzere memur maaşlarına yüzde 4.5 zam yapılacak. Böylece enflasyon farkı hariç yıllık kümülatif zam 8.68’e ulaşacak.

262 milyar liralık bütçede 13.3 milyarlık açık hedefi

TBMM Başkanlığına sunulan tasarıya göre, 2009’da bütçe geliri 248 milyar 759 milyon TL, gideri ise 262 milyar 110 milyon TL olacak.

YTL’den TL’ye geçileceği için Türk Lirası (TL) olarak hazırlanan bütçe 13.3 milyar TL açık verecek.

Hedef 2009’da 202 milyar 90 milyon TL vergi toplamak.

Bütçe 2009’da 44 milyar 149 milyon TL faiz dışı fazla verecek. Böylece faiz dışı fazlanın yüzde 3.5 olacak.

Gelecek yıl Türkiye’de büyüme hızı yüzde 4, yıl sonu enflasyon hedefi ise yüzde 7.5 olarak belirlendi.

Tasarı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından 23 Ekim Perşembe günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulacak.

Kaynak : HÜRRİYET

19 Ekim 2008 Pazar

AK Parti'de adaylık başvuruları 1 Kasımda Başlıyor


AK Parti'de yerel seçimlerde aday olmak isteyenler için başvuru tarihi belirlendi

AKP li Tanrıverdi Antalya İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek, yerel seçim öncesinde teşkilat üyeleriyle bir araya geldi. 29 Mart 2009'da yapılacak olan yerel seçimler için aday adaylığı resmi başvuru sürecinin 1 Kasımda başlayacağını belirtti..


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, yerel seçimlerle ilgili olarak, ''Kimilerinin defolu adaylarla yola çıkmaya hazırlandığı ve boş vaatlerle laf cambazlığı yapmaya başladıkları görünmektedir'' dedi.

Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Antalya İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek, yerel seçim öncesinde teşkilat üyeleriyle bir araya geldi. 29 Mart 2009'da yapılacak olan yerel seçimler için aday adaylığı resmi başvuru sürecinin 1 Kasımda başlayacağını belirten Tanrıverdi, şöyle konuştu:

''Henüz bu konuda diğer siyasi partilerin açıklama yapmadığı görülmektedir. Kimilerinin defolu adaylarla yola çıkmaya hazırlandığı ve boş vaatlerle laf cambazlığı yapmaya başladıkları görünmektedir. Onlar ne yaparsa yapsın, ne derse desin biz AK Parti olarak onların veya diğerlerinin sözlerine veya çalışanlarına göre kendimizi endeksleyen bir parti değiliz. Bizim kendi ilkelerimiz, stratejilerimiz, programlarımız ve projelerimiz var. Dolayısıyla AK Parti, birilerinin yaptığını takip etmek veya onlara göre mevzilenmek, taarruza geçmek gibi bir politika yerine, kendi ilkeleri doğrultusunda politikalarını ortaya koyar. AK Parti'nin başarısının altında bu yatar.''

Toplantıda konuşan AK Parti Antalya Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Delegasyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu da Türkiye'nin uzun yıllar sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildiğini belirterek, bu sonucun AK Parti hükümetinin iktidara geldiği günden bu yana yaptığı çalışmaların bir sonucu olduğunu söyledi.

''Sorun yaratmayan sorun çözen, düşman edinmeyen dost edinen anlayış içinde dış politika izledik'' diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Öncelikle komşu ülkelerden başlayarak birçok ülke ile sorunlarımızı çözmeye başladık. Sadece ülkeler bazında değil, bölgede de Türkiye'nin gücü artmıştır. Sadece bölgede değil dünyada en hatırı sayılır ülke haline geldik. Birçok ülkenin birçok konuda ilk başvurduğu ülke Türkiye'dir. Türkiye, şu anda dünyanın en büyük uluslararası örgütünün karar organının içindedir. Bundan sonra da Türkiye aynı dış politika anlayışı ile sadece ülkeler nezdinde değil, sadece uluslararası örgütlerde değil, o ülkelerde ve dünyada yaşayan ülkeler üzerinde de etkinliğini devam ettirecektir.''

Kaynak : AA

DSP Karayalçın'ı bağımsız aday olursa destekleyecek


DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda, ''Benim önerim Ankara'da, Sayın Karayalçın'ın, toplumun diğer kesimlerinden de oy alabilecek şekilde bağımsız aday olmasıdır. O zaman destekleriz'' dedi.

DSP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sezer, Yerel ve Bölgesel Televizyonlar Birliği (YBTB) temsilcileriyle yemekli toplantıda bir araya geldi.

Sezer, burada yaptığı konuşmada, yerel basının önemini vurgulayarak, medya sektörünün çok önemli ve güçlü bir sacayağı konumunda olduğunu ifade etti. Ekonomik sıkıntılar yüzünden yerel televizyonlardan bazılarının, özerk olamadığını dile getiren Sezer, ''Yerel televizyonların devletten alacağı yardım ve teşvikler, bu yayın kuruluşlarının özerk bir yapıda olmasını engellemeyecek bir yapıda olmalı'' dedi.

Küresel ekonomik krize de değinen Sezer, Türkiye'nin de bu kapsamda zor bir süreçten geçtiğini, ithalattan doğan cari açığı sıcak parayla kapatmaya dayalı ekonomik modelin de duvara tosladığını savundu.

Hükümeti terör konusunda da eleştirerek, sınır güvenliğinin sağlanamadığını ileri süren Sezer, ''Kuzey Irak'taki oluşumu muhatap alan, görüşmeler yapan Hükümet, aslında oradaki toprak bütünlüğünün parçalanmasını meşrulaştırmış olmuyor mu? Bunu içimize sindirmemiz mümkün değil'' diye konuştu.

Sezer, toplantıda, katılan gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''yerel seçimlerde CHP ile iş birliğine gidilip gidilmeyeceğine ve DSP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi için başkan adayı olup olmadığını'' ilişkin soru üzerine Sezer, 22 Temmuz seçimlerinde gerçekleştirilen iş birliğinden istenilen sonucun elde edilemediğini, başka projeler üretmek ve toplumu buna inandıracak adımları atabilmek gerektiğini söyledi. Sezer, şunları kaydetti:

''Ankara'ya gelince. Sayın Karayalçın belediye başkanlığı döneminde önemli işler yaptı, yıllardır tanırız, kendisine saygı ve sevgimiz de var. Ama bazı partililerin bir partiden aday olmasıyla toplum büyük ölçüde oraya yönelmeyebiliyor. Bunu 22 Temmuz'da yaşadık. O zaman benim önerim Ankara'da, Sayın Karayalçın'ın, toplumun diğer kesimlerinden de oy alabilecek şekilde bağımsız aday olmasıdır. O zaman destekleriz.''

Karayalçın'ın adaylığına destek verilip verilmeyeceği konusuna Parti Meclisinin karar vereceğini, bu konuda yetkinin Parti Meclisine ait olduğunu belirten Sezer, ''Ama Parti Meclisimizin de görüşlerini bilerek söylüyorum, oylanmış, karar halinde söz edilmiş değil'' diye konuştu.

Sezer, ''Yerel seçimler yaklaşıyor, DSP adaylarını açıklayacak mı? Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül DSP'ye geçecek mi?'' sorusuna ''Umarım. Sayın Sarıgül ile zaman zaman görüşüyoruz. Olumlu bir yerdeyiz. Tabi ki adaylarımızı açıklayacağız'' yanıtını verdi.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, bir başka soru üzerine de önceki seçimlerde CHP'den Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Bülent Özülkü ile de görüştüklerini belirterek, ''Umarım önümüzdeki dönemde birlikte çalışma imkanı buluruz'' dedi.

Kaynak : (aa)

18 Ekim 2008 Cumartesi

AKP İstanbul belediyelerinde kalanlar ve gidenler


İstanbul'da kıran kırana bir yerel seçim yarışı olacak. Peki, AK Parti İstanbul seçimlerine nasıl hazırlanıyor?

Bir yanda iktidardaki AK Parti, bir yanda 5 büyük merkez ilçedeki "kaleleri" yle CHP, bir yanda Mustafa Sarıgül'le seçime girecek DSP var ve elbette MHP ve DP de mücadelenin içinde olacak.

İstanbul'daki bu yarışın favorisi hiç tartışmasız AK Parti.

Peki, AK Parti İstanbul seçimlerine nasıl hazırlanıyor?

İlginçtir, yerel seçim sathına girilmesine rağmen AK Parti'de adaylık açısından ciddi bir hareketlilik yok.
Aday adayı olabileceğini söyleyenlerin sayısı da bu dönem çok az. Oysa 28 Mart 2004 seçimlerini hatırlıyorum, bir belediye başkanlığı için en az 10 kişinin adı geçiyordu.

Bu sonuçta parti içi dayanışmanın rolü olduğu kadar, sistemin oturmasının da etkisi var. Herkes hakkına düşenle yetiniyor.

Ayrıca hangi belediye başkanın gidip, hangisinin kalacağı da bilinmiyor. Erken ortaya çıkanın elindeki "bulgur" dan olma ihtimali de bir hayli yüksek.

Tabii en önemlisi de adaylık konusunda tek karar mercisinin Başbakan Tayyip Erdoğan olması.
Peki, bu bilinmezlikler arasında AK Parti'de kim kalacak, kim gidecek, yeni yüzler olacak mı?

Kulislere yansıyanları kısaca anlatalım...

Yerlerini koruyacak olanlar:
İlk sırada tabii ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş geliyor.
Onu ilçelerde Küçükçekmece-Aziz Yeniay, Beyoğlu-Ahmet Misbah Demircan, Fatih-Mustafa Demir, Maltepe-Fikri Köse, Ümraniye-Hasan Can, Zeytinburnu-Murat Aydın, Adalar-Coşkun Özden ve Esenyurt-Necmi Kadıoğlu izliyor.
AK Parti'de durumu belirsiz iki isim var. Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya ve Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge. İkisi de başarılı ama üçüncü dönem olduğu için devam edip etmeyecekleri yukarının tavrına bağlı.

Gitme ihtimali olanlar:
Eyüp-Ahmet Genç, Esenler-Mehmet Öcalan, Beykoz-Muharrem Ergin, Üsküdar-Mehmet Çakır, Kartal-Arif Dağlar ve Beylikdüzü-Vehbi Orakçı.

Yeni yüzler:
Yeni yüzler arasında bilinen de var bilinmeyen de.

Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım ve Spor AŞ Genel Müdürü Göksel Gümüşdağ'ın adı yeni ilçe olan Başakşehir Belediye Başkanlığı için geçiyor.

Yeni ilçe olan Çekmeköy için en güçlü isim Ahmet Poyraz.

Sancaktepe'de ise şu an Samandıra Belediye Başkanı olan ve başarılı çalışmalarıyla dikkat çeken Yusuf Büyük ön planda. Nedeni de sadece hizmet değil, Büyük'ün aynı zamanda bölgesinden ciddi oy alabilen etkili bir isim olması.
AK Parti, en büyük sorunu İstanbul'un 4 büyük ilçesi, Kadıköy, Şişli, Beşiktaş ve Bakırköy'de yaşıyor, yaşayacak...
Bu bölgelerde henüz netleşen isim yok ama eski TİM Başkanı Oğuz Satıcı gibi tanınan isimlerin adı geçiyor.

Kendisiyle kavga eden parti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde muhalefetteki CHP'de son dönemlerde farklı sesler çıkıyor.
Gazetelere de yansıdı, kulislerde de uzun zamandır konuşuluyor, CHP İstanbul grubunda adı konmamış bir kavga var.

Hedefte ise CHP Grup Başkan Vekili Kemal Akar ve beraber hareket ettiği meclis grubu... Garip ama gerçek; bir kısım CHP'li kendi grubuna adeta savaş açmış durumda.

Daha önce de yazdım, kavgacı değil diyaloga dayalı ve projeler üzerinden siyaset yapılmasını savunuyor eski sendikacı Kemal Akar.

Kim bilir belki de onun bu tercihi uzun yıllar DİSK yöneticisi olarak cezaevinde kalmasının bir sonucu. Ama pek işe yaradığı söylenemez.

Çünkü yerel siyasette de bazı siyasetçiler "gerilim üzerinden" siyasetin prim yapacağına inanıyor.
CHP İstanbul il yönetiminin, İstanbul'u kazanmak için yola çıktığı bir dönemde kendisini temsil eden bir kurumdaki gerilimi nasıl yöneteceği ilgiyle izleniyor.

Biz de izliyoruz.

Mahmut Övür'ün yazısı - SABAH

17 Ekim 2008 Cuma

Karayalçın Ankara Belediye Başkanı Adayı


SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, yerel seçimlerde CHP'nin listesinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı.

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, yerel seçimlerde CHP'nin listesinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın önceki gün CHP lideri Deniz Baykal ile görüşmüş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığı sinyali vermişti.

İHA

ithal aday Karayalçın Chp yi karıştırdı


CHP, başkent Ankara’da ithal büyükşehir belediye başkanı adayı gösterince parti içinde huzursuzluklar çıktı. Peki, kimler istifanın eşiğinde? İşte ayrıntılar.

Baykal ve arkadaşlarının her zaman “Atatürk’ün partisiyiz” diye övündüğü CHP, Cumhuriyet’in başkenti Ankara’da yerel seçimler için Büyükşehir Belediye Başkanlığına bir ‘ithal’ aday gösterince, parti içinde tartışmaların başladığı ve birçok önemli isimlerin istifanın eşiğinde olduğu öğrenildi.

ÖNDER SAV’DA İSTİFA EDEBİLİR

Daha önce CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın “ Partimize ihanet edip gidenler, bir daha bu kapıdan içeri giremez” dediği SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın, yeniden CHP çatısı altında olması Ankara il teşkilatını ve Büyükşehir Belediye Başkanlığında adaylık bekleyen Ankara milletvekili Yılmaz Ateş ve arkadaşlarını şoka uğrattı.

Parti tüzüğünde de değişiklik isteyen Yılmaz Ateş, Büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı beklerken Karayalçın’ın aday gösterilmesine “içerlediği” ifade edildi. Bu “ Süreç” te Karyalçın adaylığında ısrar edildiği takdirde Yılmaz Ateş'in Ankara İl ve bazı Anakent ilçe teşkilatlarının yanı sıra, Önder Sav’ın da, tepki için istifa edeceği iddia ediliyor.

Murat Karayalçın’ın CHP’den aday gösterilmesinin CHP’nin “bitişinin altına" parti yönetimi tarafından imza atıldığına dikkat çeken CHP’nin bir Ankara milletvekili, olabilecek diğer şeyleri şöyle anlattı:

“ Gökçek haklı çıktı ve çıkacak. Karayalçın seçimi kaybettiği takdirde CHP’nin oylarından fazla oy aldığını ileri sürerek Baykal’ın koltuğuna talip olacak. CHP, içinden aday göstermeyecek kadar güçsüz mü? Aday göstersin, kazanılmasa da mesele değil. Ama ithal bir aday ile teşkilatlarla birlikte bölge milletvekilleri resmen yok sayılmıştır. Eğer Karyalçın aday gösterilir ise CHP artık ne DTP’yi ne de PKK’yı eleştirme hakkı bile bulamaz.”

millitaraf.com
Belediye Seçimleri